28 Eylül 2014 Pazar

Rixos Türk hamamını markalaştırdı

Rixos Hotels, gelin hamamından doğum günü kutlamalarına çok sayıda etkinlikle Türk hamamını markalaştırıyor. Rixos Taksim SPA Müdürü Leyla Özev, şimdiden yaz ayları için çok sayıda rezervasyon aldıklarını söyledi.

LÜKS otelciliğin önemli temsilcilerinden Rixos Hotels, bünyesinde verdiği SPA hizmetleriyle Türk hamamını markalaştırma yönünde önemli adımlar atıyor. Yurt içindeki ve dışındaki otellerinde Türk hamamının tanıtılması için özel bir çaba gösteren Rixos, gelin hamamının yanı sıra hamamda doğum günü kutlamaları, özel partiler ve hamam eğlenceleri gibi ilginç uygulamalarıyla da dikkat çekiyor. Zincir, bu alandaki uygulamalarına yenilerini eklemeye devam edecek.

Yaz aylarında talep patlaması

Rixos Taksim SPA Müdürü Leyla Özev, gelin hamamının büyük ilgi gördüğünü belirterek, düğün sezonunun açılmasıyla ilginin daha da artacağını söyledi. Şimdiden çok sayıda rezervasyon aldıklarını ifade eden Özev “Dansöz eşliğinde, geleneksel Türk hamamı deneyimini yaşamak isteyenler sadece İstanbul’dan değil, yurdun dört bir yanında rezervasyon yaptırıyor. Başka otelde kalıp gelin hamamı için bizi tercih eden müşterilerimiz de var” dedi. Gelin hamamı için 20 kişilik grup ücretinin yaz kampanyası kapsamında 5 bin lira olduğunu belirten Özev, 50 kişilik grup fiyatının 7 bin lira olduğunu kaydetti. SPA hizmetlerinin içinde hamamın yanı sıra masaj, pilates, fitness, havuz, buhar banyosu ve saunanın da bulunduğunu belirten Özev “Ayrıca haziran, temmuz ve ağustos aylarında 3 aylık sınırsız fitness kullanımı 700 lira olacak. Pilates için ise 10’lu paketimiz 1.100 lira olacak. Paket alanlar yaptığımız grup derslerinden ücretsiz yararlanabilecek” diye konuştu.


24 Eylül 2014 Çarşamba

Keban Baraj Gölü'nde Havuz Keyfi

Elazığ'ın Keban ilçesinde, sıcaktan bunalan vatandaşlar, kaymakamlık tarafından Keban Baraj Gölü'nde kurulan yüzer yarı olimpik havuzda, serinlemenin keyfini çıkarıyor

Elazığ'ın Keban ilçesinde  kaymakamlık tarafından Keban Baraj Gölü'nde Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında kurulan yüzer yarı olimpik havuza, sıcaktan bunalan vatandaşlar ilgi gösteriyor.
Keban Kaymakamlığının, Baraj Gölü'nde kurduğu yarı olimpik yüzer havuzda yetişkinler için 1 metre 70 santimetre, çocuklar için de 80 santimetre derinliğinde bölümler bulunuyor. Ayrıca boğulma tehlikesine karşı iki kişiden oluşan cankurtaran ekibi görev yapıyor.
Keban Özel İdare Müdürü Sadi Oruç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle gençlerin ve çocukların su sporlarına alıştırılması amacıyla SODES kapsamında faaliyete geçirilen yarı olimpik yüzer havuza, bunaltıcı sıcaklardan dolayı vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini belirtti.
Keban Barajı'nın soğuk ve berrak sularında güvenli bir şekilde yüzüp serinlemek isteyenler için yüzer havuzun önemli bir imkan olduğunu ifade eden Oruç, "Uygulama üç yıldan bu yana devam ediyor. İnşallah bunu devam ettireceğiz ve geliştireceğiz" diye konuştu.
- Cankurtaran desteği
Cankurtaran Aziz Yaman ise dalgıçlık ve yüzme antrenörlüğü eğitimi aldığını vurgulayarak, Eylül ayına rağmen etkisini devam ettiren sıcak havadan bunalan ve serinlemek için yüzer havuza gelen vatandaşların güvenliğini sağladıklarını kaydetti.
Yüzer havuzun bölge halkı için güzel bir etkinlik alanı oluşturduğunu söyleyen Yaman, şunları kaydetti:
''Ancak bu tür aktiviteler daha büyük havuzlarla, su kayağı, monopalet, yelken sporları gibi etkinliklerle zenginleştirilebilir. Böylece hem vatandaşlara daha fazla aktivite olanağı hem de spor turizmi açısından da ilçeye katkı sağlanır. Sıcaklık bazen 40 dereceyi buluyor. Buraya gelen vatandaşlar hem serinliyor hem de güvenli bir şekilde yüzüyor."

9 Eylül 2014 Salı

Bağcılar'da Öğrencilere Ücretsiz Havuz

Toplam 10 yüzme havuzunun hizmete sunulacağı Bağcılar'da Kazım Karabekir Mahallesi'nde hizmete sunulan kapalı yüzme havuzu yoğun ilgi görüyor.

İnşaatı tamamlanan Evren Mahallesi Yüzme Havuzu da yakında açılacak. Öğrenciler kapalı yüzme havuzlarından ücretsiz yararlanacaklar.

Yaklaşık 200 bin öğrencinin eğitim gördüğü Bağcılar ilçesinde gençlerin boş vakitlerini değerlendireceği önemli projeler hayata geçiriliyor. 68 noktada ücretsiz güvenli internetin hizmete sunulduğu Bağcılar ilçesi yeni dönemde 10 kapalı yüzme havuzuna sahip olacak.

Hazırlanan projelerde gençlere öncelik tanıyan Bağcılar Belediyesi, inşa ettiği kapalı yüzme havuzlarını hayata geçiriyor. Bu kapsamda Kazım Karabekir Mahallesi'nde hizmete sunulan kapalı yüzme havuzu ilçe sakinlerinin yoğun ilgisiyle karşılandı. Altı ay önce açılan kapalı yüzme havuzu gençlerin ve çocukların ikinci adresi oldu. Yüzme öğrenen çocukların fiziksel gelişimine katkı sağlayan havuzlar ayrıca onların hoşça vakit geçirdikleri adres oldu.

EVREN MAHALLESİ YÜZME HAVUZU YAKINDA HİZMETE AÇILACAK

Yapımı tamamlanan Evren Mahallesi'ndeki kapalı Yüzme Havuzu da hizmete sunulacağı günü bekliyor. Çevre ve bahçe düzenlemesi yapılan havuz, yakında ilçe sakinlerinin hizmetine sunulacak. 100. Yıl, Demirkapı ve Kemalpaşa mahallelerindeki kapalı yüzme havuzu inşaatları devam ediyor. Yine Yıldıztepe ve Çınar mahallesi yüzme havuzu projeleri de hayata geçirilecek.

Gemlik’e termal havuz

Hani şu Gemlik Belediyesi’nce bir kez yıktırılıp iki kez yıkılmış gibi faturalandırılan Terme Otel vardı. İşte oraya şimdi açık olimpik termal havuzu yapılacak.

Dokuz bin metrekareden oluşan alan Gemlik Belediyesi’nin mülkü.
Pek çok hastalığa şifa kaynağı olan 36 derecede termal suyunun çıktığı bu bölge geçmiş yıllarda çok ünlüymüş...

Otelin olduğu yerin hemen yanında fizik tedavi amaçlı bir de hastane buluyormuş.

Bu bölge sağlık turizminde Gemlik’in zeytini, denizi, Kumla’sı kadar bilinen ve ilgi görür sağlık merkeziymiş.

Zaman içinde gelişim ve değişime ayak uyduramayan işletmecilerin de ilgisizliği burayı atıl duruma getirmiş.

Velhasıl, buraya Yalova Termal’deki örneği gibi termal suyla doldurulması neticesi kar yağarken dahi içine girilebilen olimpik bir havuz yapılacak.

Proje çalışmasına başlanan termal havuz, Gemlik Belediye Meclisi’nin mayıs ayı toplantısında görüşülecek.

Ardından Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçirilecek proje en kısa sürede ihalesi yapılıp havuzun yapımına başlanılacak.

Hatırlanacağı gibi Belediye Başkanı Refik Yılmaz’ın da seçim beyannamesindeki vizyon projelerinin içinde yer alan termal havuza ilave olarak Türk hamamı da yapılacak.


Burkini adı ile tanımlayan yüzme kıyafeti yasaklandı

Almanya'nın Konstanz şehrine Müslüman bir kadın tarafından dava açıldı.

Kapalı havuz işletmecileri, kadının bütün bedenini kaplayan ve burkini adı ile tanımlayan yüzme kıyafetini giyerek havuza girmesini yasaklamıstı. Havuz sözcüsü, yasalara göre burkininin de yasak olan bedeni kaplayan kıyafetlerin kapsamına girdiğini ve yasalara uyulması gerektiğini vurguladı.

TEHDİT ALTINDA HİSSEDEBİLİR
Konstanz Havuzlar Başkanı'na göre, yüz, el ve ayak dışında bedenin tümünü kapsayan burkininin, diğer havuz ziyaretçileri tedirgin edeceğini ve tehdit altında hissettireceğini belirtti. Ancak bu tür argümanın mahkemede etkileyici olacağı şüpheli. Zira, 2013 tarihinde müslüman kızların dini sebepler yüzünden yüzme dersinden uzak tutulmaması ve burkini ile girmelerine izin verilmesi gerektiğine karar veril



Koç: 3 milyar liralık havuz yapabiliriz

"Özel sektör ve devlet 10 yıl içinde 3 milyar liralık bir havuz yapabilir" diyen Ali Koç ekliyor: Spor Bakanlığı'na gittik. Onların da güzel projeleri var. Destek vermeye devam edeceğiz.

Türkiye'de spora en fazla önem verenlerin başında Koç Grubu geliyor. Toplulukta bugünlerde heyecan dorukta. 2006 yılından bu yanan düzenlenen Koç Fest'te şampiyonlar belli olmaya başladı. Bu heyecanı paylaşanların başında Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç geliyor. Finallerin Tekirdağ ayağını yerinden izleyen Koç'la dönüş yolunda sohbet etme fırsatı yakaladık. Koç'un oyunları ne kadar önemsediği belli. Koç Fest'le ilgili hayalleri var. Her yıl buna bir adım daha yaklaşıyorlar.

SANDIĞA MEĞER UZAKMIŞIZ
Ali Koç, Türkiye'nin sporda çağ atlaması için bireysel olarak elini taşın altına sokan ender isimlerden. Bunların hiçbirini sohbetimizde konuşmadık fakat özellikle 2020 Olimpiyatları'na aday olduğumuz dönemde işi gücü bırakıp tüm mesaisini bu işe ayırmış, Türkiye'ye gelen IOC heyetine bizzat sunum yapmış, Buenos Aires'te son dakikaya kadar Türkiye lehine etkin biçimde lobi faaliyeti yürütmüş bir spor tutkunu. Tekirdağ'da bu konuya da değindi. 'Kazandığımızı sandık meğer çok uzakmışız' sözü anlamlıydı. "Biz yapacaklarımızı anlattık. Onlar yaptıklarını. 2016 Olimpiyatları Brezilya'da. Ve belki de ilk kez bir ülke olimpiyatları zamanında yetiştiremeyecek. IOC de bunun farkında. O yüzden de riske girmek istemediler" diye ekledi.

KAHVEDE ÇOKOPRENS-ÇAY MOLASI
Ali Koç'u tüm Türkiye tanır diye düşünmeyin. Köydeki bu amcalar için Ali Koç sokaktaki vatandaştan farksız. Dönüş yolunda durduğumuz köy kahvesinde Çokoprens yiyen amcaları gören Koç yanlarına gitti. Tabii Anadolu misafirperverliği bambaşka. Bizi hemen oturtup çay söylediler. Yanına da birer Çokoprens. Koç da tam bir Çokoprens tutkunuymuş. "Eskiden okuldan her çıkışımda bir tane yerdim" dedi. Amcaların ısrarını kıramadı. İki çay bir Çokoprens'le kahve faslını kapattı.
Amcalarla yaptığı bol kahkahalı sohbet de cabası...

TAKIM TUTAN FEDAKAR OLUR!
Ali Koç'un ismi bu sıralar Fenerbahçe başkanlığıyla çok sık anılıyor. İki hafta önce Adana'ydı, iki gün önce de Tekirdağ'da. Ali Koç'a ilginin her geçen gün arttığını söylemek mümkün. Üstelik sadece Fenerbahçeliler değil, diğer takım taraftarları da Koç'la resim çektirmek için adeta birbirini eziyor. Fakat sohbetimizde başkanlık konusuna hiç girmedi. Sohbet ederken hepimize tuttuğumuz takımları sordu. Sonra da anlamlı bir ifade kullandı: "Takım tutan insanları çok severim. Fedakar olurlar."

ÜÇ AYAKLI İŞBİRLİĞİ ŞART
Oyunları kaybetmemize üzülmüş fakat bunun da fırsata çevrilmesi gerektiğinin farkında. "O motivasyonu yakalamışken bu süreci daha sistematik bir hale sokmamız gerekiyordu" dedi ve ekledi: "Burada üçlü bir işbirliği şart. Devlet, federasyonlar ve özel sektör. Bunun için Spor Bakanlığı'na da gittik. Örnek devlet ve özel sektör her yıl 10-15 milyon lira versin. Yılda 300 milyon, 10 yılda 3 milyar lira yapar. Bunun taksimini yapıp, düzgün bir denetleme sistemi kuralım dedik. Spor Bakanlığı'nın da olağanüstü projeleri var. Onlar da çok istekli. Fakat sonunu getiremedik. Türkiye'de maalesef öncelikler çok çabuk değişiyor."

KÜREKTE VE DÖVÜŞTE İDDİALIYIZ
Dünyada ülkelerin belli dallara ağırlık verdiğini kaydeden Koç, Türkiye'nin de bu yolda ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Hollanda'nın buz patenindeki başarılarını, İngiltere'nin yakaladığı havayı örnek gösterdi, Türkiye'de iki dalın altını çizdi: "Kürekte Türkiye madalya alabilir. Bugün Galatasaray ve Fenerbahçe başa güreşiyor. Dövüş sporları da iddialı olduğumuz diğer bir alan."

'ALTYAPI VERGİSİ' ÖNERİSİ
Türkiye'nin birinci önceliğinin 'havuzu genişletmek' olduğunu vurgulayan Koç'a göre, sporcuları çocuk yaştan alıp yetiştirmek çok önemli. Burada da devlete çok önemli rol düşüyor. Bugün spor kulüplerinin hem maddi imkanları sınırlı hem de 'Financial Fairplay' gereği futboldan kazandıkları parayı amatör branşlara aktaramıyorlar.

Devletin bu konuda spor kulüplerine teşvik verebileceğinin altını çizen Koç devam etti: "Bu finansal teşvik, tesis teşviği ya da vergi teşviki olabilir. Devlet bizi şunu diyebilir. Vergi konusu zaten çok tartışmalı. Siz bu vergiyi bize vermeyin. Onun yerine bu parayla altyapıya yatırım yapın. Buradaki asıl amaç genç sporcu yetiştirebilmek."

SPOR AYRIŞTIRICI OLMAMALI
Geçtiğimiz günlerde Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan kadın basketbol final serisinin son maçında çıkan çirkin olayları tüm Türkiye izledi. Ali Koç da o olayların çok yakınındaydı. Belli ki olaya gerçekten çok canı sıkılmış, "Hiç konuşmayalım isterseniz" dedi, tek cümlesi düşüncelerini anlatmaya yetti: "Sporun ayrıştırıcı bir unsur olmaması gerek."
Kaynak: Akşam

En büyük yüzer havuz suya indi

Altınova tersanesinde hizmet veren Hat-San, Türkiye'de imal edilen en büyük yüzer havuzu törenle denize indirdi. Hat-San Yönetim Kurulu Başkanı Osman Pepe, 'Yunanistan, Ukrayna ve Rusya'nın durumu Türk tersanelerini Avrupa'nın bakım ve onarım üssü haline getirdi' dedi.

Yalova'nin Altınova ilçesindeki tersaneler bölgesinde hizmet veren Hat-San, Türkiye tersanelerinde imal edilmiş en büyük yüzer havuzu denize indirdi. Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, Albayrak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak, İTO Eski Başkanı Atalay Şahinoğlu ile tersane ve gemicilik sektöründen birçok kişinin katıldığı törende konuşan Hat-San Yönetim Kurulu Başkanı ve Çevre eski bakanı Osman Pepe, havuzu 14 milyon dolara imal ettiklerini kaydetti.

AVRUPA'NIN BAKIM ÜSSÜ

Yüzer havuzun gemi tamir ve bakım işlerinde onemli bir işlev göreceğini kaydeden ve çevre tersanelerin de faydalanabileceğini söyleyen Pepe, 'Türkiye gerek Avrupa fiyatlarına göre ucuz olması gerekse de hız yönüyle Avrupa'nın önünde. Yunanistan'daki ekonomik kriz, Rusya ve Ukrayna'nın da durumu Türk tersnelerini Avrupa'nın bakım ve onarım üssü haline getirdi. Bu noktada cok ilerideyiz' dedi.


Hat-San'a ait yüzer havuzun denize indirilme törenine Albayrak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak da katıldı.

REKOR SÜREDE TAMAMLANDI

Tersane ve yüzer havuz hakkında bilgi veren Hat-San Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Pepe, havuzun 10 ay gibi rekor sayılacak bir sürede inşa edildiğini belirtti. 180 metre uzunluğunda ve 37 metre genişliğindeki havuzun 14 milyon dolara imal edildiğini kaydeden Pepe, '55 bin metrekare arazide kurulu tersanede havuz imalatı boyunca 450 kişi çalıştı. Kemal Unakıtan'ın 3 bin 500 kişiyi istihdam etmesi için kurduğu bu bölgede bizim tersanemizde 750 kişinin çalışmasını bekliyoruz' diye konuştu.

Türkiye'nin ilk minyatür parkı olan Miniaturk

30 Haziran 2001 tarihinde temeli atılan Türkiye'nin ilk minyatür parkı olan Miniaturk, 2 Mayıs 2003 tarihinde Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından büyük bir törenle ziyarete açılmıştır.

Toplam 60.000 metrekare alan üzerine kurulan Miniaturk'te, 15.000 metrekare maket alanı, 40.000 metrekare yeşil ve açık alan, 3.500 metrekare kapalı alan, 2.000 metrekare havuz ve suyolu, 500 araçlık otopark yer almaktadır.

Eş zamanlı yürütülen proje koordinasyonu sayesinde 22 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan Miniaturk, dünyanın en geniş maket alanına sahip ve en kısa sürede tamamlanan minyatür kentidir.

Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin 1/25 ölçekli maketlerinin yer aldığı Miniaturk'te, 59 eser İstanbul'dan, 51 eser Anadolu'dan 12 eser ise bugün Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı coğrafyasından olmak üzere, 122 maket-eser sergilenmektedir. Ancak daha sonraki eklemeler dikkate alınarak rezerv alanları da oluşturulmuştur. Altyapı, eklemelerin getireceği gereksinimler de hesaplanarak düzenlenmiştir. Böylelikle Miniaturk, bir anlamda, planlı kentleşmeye örnek oluşturarak büyümeye devam edecektir.

Maketler yurtiçinde 10, yurtdışında 3 atölye olmak üzere toplam 13 atölyede üretildi. Atölyeler dışında Yıldız Teknik Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Döner Sermaye İşletmeleri’nde de Miniaturk için üretimler gerçekleştirildi.

Maket yapımında sanayide kullanılan plastik bazlı, açık hava şartlarına uygun malzeme kullanıldı. Maketler yerlerine yerleştirilmeden önce, Miniaturk Test Alanı’nda bekletilerek açık hava şartlarına uygunluğu bir kez daha test edildi.

Ayasofya'dan Selimiye'ye, Rumeli Hisarı'ndan Galata Kulesi'ne, Safranbolu Evleri'nden Sümeli (Sümela) Manastırı'na, Kubbet-üs Sahra'dan Nemrut Dağı Kalıntıları'na kadar pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya getirildiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırılmıştır.

Anadolu ve çevresinde hüküm sürmüş, izler bırakmış her medeniyetin Miniaturk'te yer almasına özen gösterilmiştir. Miniaturk ile Antik Çağ'dan Bizans'a, Selçuklu'dan Osmanlı'ya, 3000 yıllık yaşanmışlığın izleri Haliç kıyısına taşınmıştır.

Miniaturk'te yer alacak eserlerin seçimi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Doç. Dr. Ahmet Haluk Dursun'un danışmanlığında bir kurul tarafından yapıldı. Seçimde eserlerin maketi yapılabilir nitelikte olmalarına özen gösterilmiş ve her biri ait oldukları teknolojisini, sanatını ve kültürünü yansıtan, binlerce yıldır ağır istilâlara, savaşlara ve yıkımlara tanık olan bir coğrafyada hiçbir uygarlığın, sırf daha öncekiler yaptı diye yok etmeye kalkışmadan, koruduğu, onardığı, yaşattığı eserler Miniaturk'te maketleriyle yer almaktadır.

Kendi içine kapalı "masalsı" bir ortam yaratmayı hedefleyen Miniaturk projesi, Anadolu, İstanbul ve eski Osmanlı coğrafyasından eserlerin oluşturduğu üç ana bölümde ele alınmıştır. Bölümler küçük peyzaj düzenlemeleriyle birbirlerinden ayrılırken, sürekliliği sağlanmış, ziyaretçiyi yönlendiren bir gezi güzergâhı oluşturulmuştur.

Alanın peyzaj planlaması altyapı çalışmalarıyla eşzamanlı olarak başlatıldı. Kullanılacak bitki türleri, Haliç kıyısındaki iklim şartlarına uygun ortamda yetiştirildi.

Miniaturk'ün genel konseptine uygun olarak maket alanında ince tekstürlü çimler, bodurlaştırılmış bitkiler ve bonsailer kullanıldı. Maketlerin yerlerine alınmasının ardından çimler serildi ve bitkiler dikildi.

Miniaturk'te, bir açık hava müzesi atmosferinde sergilenen maketlerin yanı sıra, ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmesini sağlamak amacıyla farklı mekânlar da tasarlanmıştır; 400 kişilik oturma kapasitesiyle amfitiyatro, Miniaturk'ü hatırlatacak hediyelik eşyaların satışa sunulduğu alışveriş merkezi, küçük ziyaretçilerimizin ilgisini çekecek, Truva atı ve kale gibi oyun gruplarından oluşan oyun alanı, gezi alanını çepeçevre dolaşan minyatür ekspres tren, satranç, labirent, go-card ve tekne turu bunlardan bazılarıdır.

Yerli ve yabancı turistlerin İstanbul turunda ilk adresi olan Miniaturk, kısa sürede muhteşem bir Türkiye turu atmak isteyenler için de ideal bir mekân. Kısacası, “Türkiye’nin Vitrini !”