Bezmialem Vakıf Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı uzmanı Prof. Dr. Kemal Tuncer, klorun, kanserojen etki taşıyan bir madde olduğu için havuzların temizliğinde uygun dozda kullanılmamasının, göz ve insan sağlığı üzerinde büyük sorunlara yol açabileceğini bildirdi.
Havuzların durgun su birikintileri olduğu için denizlere oranla daha fazla mikrop barındırma potansiyeline sahip bulunduğunu belirten Tuncer, bazı hastalıkların insanlara en çok bulaşma riski olan yerlerin başında havuzların geldiğini dile getirdi.
Tuncer, havuzlardaki mikropların, gözün kornea tabakasına nüfuz etmesi sonucu körlüğe yol açabileceğini ifade ederek, lens kullanan kişilerin de lens ile havuza girmemesi gerektiğini kaydetti:
Havuzların bakımının, düzenli ve yeterli oranda kimyasallarla yapılması gerektiğine işaret eden Tuncer, şunları söyledi:
“Havuzların temizliği için kullanılan klor, fazla dozda değerlendirilirse, hem havuza hem de insan vücuduna büyük zarar verir. Havuzların kirli olması, mikropların göz yüzeyinde toplanarak, göz zarı iltihabı oluşmasına yol açabilir. Havuzda fazla klor kullanımı, gözde kızarıklık, kaşıntı ve iritasyona neden olur. Havuzların kirli olması, gözün yanı sıra diğer organlara da olumsuz yönde etki edebilir.
Klor, kanserojen etki taşıyan bir madde olduğu için havuzların temizliğinde uygun dozda kullanılmaması, göz ve insan sağlığı üzerinde büyük sorunlara yol açabilir. Özellikle çocukların vücudu daha deneyimsiz, yaşlıların ise bağışıklık sistemleri zayıf olduğu için klor bu iki grup için daha zararlıdır.”
Yüzme havuzlarının kimyasal temizliğinin her gün, fiziksel temizliği ise 3 günde bir yapılması gerektiği belirtildi. Suyun, klor seviyesinin az olmasının, klor kokusunun daha fazla hissedilmesine neden olduğu bildirildi.
Berrak olması gereken havuz suyunun cildi yakmasının nedeninin ise havuz suyunun dengesinin bozuk olmasından kaynaklandığı, havuzun filtrelerinin temizliğine dikkat edilmesi gerektiği öğrenildi.
kaynak: hurriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder